Bak arkadaş,
Geçmeyeceksin kendinden. Her dert gelir geçer bir gün, sen her dertten geçersin, ama kendinden geçmeyeceksin. Seversin, aşık olursun belki bir gün. Belki üzülürsün yine, bir ton dert tasa çekersin, kavgalar edersin. Pişman olursun, keşke dersin. Keşke dersin ama geri getiremezsin hiçbir şeyi , hiçbir şey olmaz eskisi gibi. Sen yine kendini seveceksin, kendinden geçmeyeceksin. Ama seversen, aşık olursan belki bir gün, işte o aşık olduğun sen; sen o aşık olduğun olursun. O kendin; sen kendi olursun onun. Kavgalar, pişmanlıklar, keşkeler, hiçbiri üzmeye, mutsuz etmeye değmez kendini. Seveceksin; ama gitmeyeceksin, geçmeyeceksin kendinden.
Yok arkadaş,
Yapamazsın “O”nsuz. Yaşanmaz ki hayat. Bir “O” bulacaksın, hayatını yaşanır kılacak. Her adını duyduğunda sana seslenirler gibi kulak kesileceksin. Her anlatılanı duymak isteyeceksin. Onun adının geçtiği her cümleyi kelime kelime duymak. Onu gördüğün zaman, gözleri seni alıp götürecek bambaşka yerlere. Ah bir de o seni görürse, görürse gözlerine dalgın bakışlarını. Bakıp bakıp gittiğini başka yerlere. Gözlerinin içine bakarsa bir. İşte o zaman erir bitersin. Damarlarında akan kanın her damlası gibi, akar gidersin. Yok arkadaş, aşık olacaksın. Hayat sana bunları tattırmaz. “O”nda tadacaksın hepsini.
Ah arkadaş,
Bana bunları yazdırana baksana. Eğer gereği buysa, yazacaksam her satırda aşkımı, aşkım yazdıracaksa bana bu satırları; varsın yazdırsın, ben yazarım yeter ki aşkım bende kalsın. Bu ömrü güzel yapan aşk benle kalsın. Şimdi düşünüyorum da bir zamanlar o aşka inanmayan herif ben miyim? Vay arkadaş!
Hasan BULUT
Posted via Blogaway
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder